'Mega uzaylı yapısı' olarak da anılan Tabby'nin Yıldızı (Tabby's Star) bir grup bilim insanı tarafından açıklığa kavuşturuldu.
Dünya dışı yaşam bulma umutlarından birisi daha astronomlar tarafından çürütüldü. 2015 Yılında keşfedilen ve 'Mega uzaylı yapısı' olarak adlandırılan bir yıldızın etrafında dönen cismin gizemi çözüldü.
Bundan iki yıl önce KIC 8462852 yıldızının yörüngesinde parlak bir cisim keşfedilmiş, bu cismin her 700 "dünya günü"nde bir yıldızının etrafında bir tur döndüğü belirlenmişti.
Tabby'nin Yıldızı (Tabby's Star) efsanesi keşfedildiği 2015'ten bu yana dünya dışı yaşam bulma umutlarından birisiydi.
Ancak astronomlar 'Mega uzaylı yapısı' olarak adlandırılan bir yıldızın etrafında dönen cismin gizemi çözdü.
Araştırma kapsamında yıldızdan yayılan ultraviyole ışığın, kızıl ötesi ışıktan daha fazla karardığı anlaşıldı.
Keşfedildikten birkaç ay sonra çalışmaya start veren ve Mart 2017'ye kadar cismi iki NASA teleskobu ile izleyen ekip adına açıklamalarda bulunan Huan Meng, sadece yıldız tozları,nın yıldızların ışıklarını bu şekilde dağıtabildiğinin altını çizdi.
Bilim dünyasında 'KIC 8462852' olarak adlandırılan yıldız, gezegenimizden yaklaşık bin ışık yılı uzaklıkta bulunuyor.
Uzaylılar bizimle neden bağlantı kurmuyor? İşte bilimin cevabı
Bilim kurgu filmlerinin değişmezi insanoğlu ile uzaylıların karşılaşmaması bu kez de bilimin merceğinde. Pek çok filme konu olan bu olayın neden henüz gerçekleşmediğini araştıran bilim insanları olası senaryoları belirledi.
Evrende gezegenimize benzeyen 40 milyar gezegen var. Ancak herhangi bir gelişmiş medeniyetin bizimle bağlantı kurması sandığımızdan daha uzun sürebilir. Zira uzaylıların kullandığı dalgaların seyahat mesafesi sandığımızdan daha yavaş olabilir.
Ayrıca gezegenimizden 32 ışık yılı uzaklıktaki dalgalar henüz bize ulaşmış değil. Evrenin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda bize doğru ilerleyen "ilk merhaba" mesajı hala yolda olabilir.
Bizim de uzaya 100 yıldan biraz fazla süredir dalga gönderdiğimizi düşünürsek bizim mesajımızın da hala bir medeniyete ulaşamadığını söylemek mümkün. En karamsar senaryoya göre, evrende başka yaşamlar arayan tek medeniyet biz olabiliriz.
Ya da başka bir gezegendeki yaşam daha biz ulaşamadan kendisini yok etmiş olabilir. Gezegenimizin Soğuk Savaş yıllarında nükleer savaş tehdidi altında yaşadığını düşünürsek başka bir medeniyetin benzer bir sebepten yok olması da oldukça muhtemel.
En kötü senaryo ise Hollywood'un en çok işlediği konu olan gelişmiş bir medeniyetin evrendeki diğer uygarlıkları işgal ederek gelişimini sürdürmesi.
Bu da bizimle bağlantıya geçmemelerini oldukça mantıklı hale getiriyor.