Çamlıca Camisi'nde, nanoteknolojik bir ürünle paslanmaz çelikten hazırlanan hatla da cami mimarisinde bir ilke imza atıldı.
İstanbul'un yeni sembollerinden biri olmaya aday, Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerinin bütünleştiği Çamlıca Camisi'nde, nanoteknoloji kullanıldı.
Caminin yanı sıra müze, sanat galerisi, kütüphane, konferans salonu, sanat atölyesi ve otoparkın da yer aldığı projenin yüzde 90'ı tamamlandı. Cami projesi kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yol, tünel inşaatları da devam ediyor.
Minarelerin alemlerinin, külahlarının ve boyalarının bitirildiğini anlatan Külünk, ana kubbenin tamamlandığını, diğer kubbelerin kurşunlama çalışmalarının bitmek üzere olduğunu, avludaki kaplama ve şadırvan çalışmalarının sürdüğünü, avlu kubbelerinin iç desenlerinin yapıldığını kaydetti.
Külünk, sosyal donatı alanları olan müze, kütüphane, sanat galerisi bölümleriyle ilgili projeçalışmalarının bittiğini, imalatlarının başlayacağını söyledi.
Ana kubbenin üzerine 3 metre 12 santimetre genişliğinde, 7 metre 77 santimetre yüksekliğinde, 4,5 ton ağırlığında alem yerleştirildi.
Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, dünyanın en büyük alemi olma özelliğini taşıyor. Caminin dışarıdan ana avluya girişinde yer alan ve mermerle kaplanan taç kapı, büyüklüğüyle de göz dolduruyor.
Taş kapının avlunun içine bakan kısmında, Kasas Suresi'nin 77. ayeti yer alıyor. Caminin içine girilen kapının üzerine ise Al-i İmran Suresi'nin 132-136 ayetleri işlendi.
Çamlıca Cami, halı serili alanında 25 bin, avluda 12 bin 500, dış avluda 22 bin 500 olmak üzere toplam 60 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği bir cami kompleksi olarak tasarlandı. Camide aynı anda 8 cenazenin namazı kılınabilecek.