Türkiye'de muhalefet partileri son bir haftadır Hakkari'deki teröristlere düzenlenen operasyon üzerinden Silahlı İnsansız Hava Araçlarını (SİHA) hedef alıyor ama uzmanlara göre mesele sadece Hakkari'deki bir olay değil Türkiye'nin tüm terörle mücadelesinin hedef alınması. Star'ın haberine göre, operasyonlarda sivillerin korunması konusunda dünyanın en duyarlı ordusu olduğuna dikkat çeken eski Özel Kuvvetler subayı ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, buna örnek olarak Suriye'deki Fırat Kalkanı'ndaki El Bab operasyonu ve PKK'nın Hendek terörü sırasında Türkiye'deki 12 il ve ilçede düzenlenen Bayrak operasyonunda görüldüğün söyledi.
HASSASİYET GÖSTERİLDİ
Ağar, "Çatışma ortamında tüm dünya orduları için ana kural, kendi birliklerine ateş açılan noktanın imha edilmesidir. Ama TSK, hendek teröründe de Bab'da da 'çevredeki sivillerin zarar görebileceği' olasılığına karşı çatışma ortamlarında yerdeki birliklerine destek için hava unsurlarını kullanmadı. ABD'nin kendi açıkladığı son rakamlara göre, DEAŞ'a karşı mücadele sırasında 800'ü aşan sivil kaybın yaşanmasını ve TSK'nın 3 bin teröristi etkisiz hale getirdiği operasyonlarında ise bir tek sivilin zarar görmemesini düşünün. Eğer böyle bir sivil zararı olsaydı, bu iletişim ve sosyal medya ortamında emin olun Türkiye'ye karşı tüm dünya ayağa kaldırılırdı" dedi.
TUZAĞA DÜŞMEYELİM
TSK'nın, SİHA operasyonlarında tek bir sivilin zarar görmesi halinde terörle mücadelenin nasıl akamete uğratılacağını çok iyi bildiğine dikkat çeken Ağar, şunları söyledi: "Bab'da ve hendek teröründe, çatışma noktasının çevresinde bulunduğu gerekçesiyle SİHA'lar kullanılmadı. Bunun dünyada bir örneği yok. Geleceğin savaşları, SİHA gibi otonom sistemler üzerinden yapılacak. SİHA, İHA ve İKU'lar (İnsanlı Keşif Uçakları), PKK'nın belininin kırılması ve eylem yapma kapasitesinin miniminize edilmesinde Türkiye'ye büyük katkı sağladı. PKK'lılar, artık mağaradan burnunu dışarı çıkaramıyor. Çıkardığı an İHA ve SİHA'lar havadan onları görüyor ve ya vuruyor ya da operasyon için bilgi iletiyor. İHA ve SİHA'lar sonrasında, PKK'nın 50 ve 100 kişilik gruplarla karakol baskınları yaptığı dönemler tarihe karıştı. Bir iki kişilik gruplar halinde dolaşıyorlar, onlarda SİHA'lar tarafından tespit edildiğinden mağaradan dışarı burunlarını çıkaramıyorlar.
NOKTA OPERASYONLAR
Eskiden askeri operasyonlar birliklerin arazi taraması şeklinde olur ve sonuç alma oranı düşük olurdu, şimdi İHA'ların verdiği koordinatlara nokta operasyonu yapılıyor ve teröristler tam isabet imha ediliyor. Eskiden arazi taramasından birliklerine dönen yorgun askerler terör örgütü tarafından pusuya düşürülürdü, şimdi PKK saldırı düzenleyemiyor ve bombalı tuzaklar kurmaya çalışarak eylem gücü minimize olmuş durumda. PKK'ya katılım sıfırlandı. Dağdan inip teslim olan terörist sayısında da rekor artış var. Hedef SİHA'lar üzerinden Türkiye'nin terörle mücadelesi. Tuzağa düşmeyelim."
SIRADA YERLİ A10'LARIMIZ VAR
Türkiye'ye karşı uygulanan silah ambargosuyla ilgili de Ağar, şunları söyledi: "Almanya'nın Türkiye'de özel kuvvetlerin kullandığı silahlara veya tank yedek parçalarına karşı ambargo koyması, TSK'nın gücünü etkilemez. Bu silahların emsalleri, kısa vadeli çözüm olarak başka ülkelerden temin edilebilir. Orta vadede ise Türkiye üretir. Yerli piyade tüfeğimizi, insansız hava araçlarımızı, taktik helikopterlerimizi ürettik. SİHA'lar alçak irtifa, F16'lar yüksek irtifada operasyon düzenliyordu. Şimdi silah sistemleriyle donatılan milli Hürkuş savaş uçaklarımızla ABD'nin tank avcısı A10 ve AC130'larının üstlendiği orta irtifada operasyon yeteneğine de kavuşacağız."
ENGELLEMELERE RAĞMEN SİHA'LARI ÜRETTİK
SİHA'lara ilişkin tartışmalara tepki gösteren emekli Orgeneral Ergin Saygun, engelleme çabalarına rağmen taktik İHA'ların da birkaç yıl önce envantere girdiğini söyledi. İsrail yapımı İHA olan Heron'ların bu ülke tarafından Türkiye'de kullanılmaması için sürekli bahane yaratıldığına dikkat çeken Saygun, "PKK'lılar, Heronların uçuşlarına mani olunması için İsrailli hahamları devreye soktular" dedi. ABD'nin büyük para ve zaman harcayarak kullandığı İHA ve SİHA'larla yerleşim yeri ayrımı göstermeksizin operasyon düzenlediğine ve sivil kayıplar yaşandığına dikkat çeken Saygun, "Ancak Türkiye'de durum tamamen farklıdır. Bu operasyonlar kendi coğrafyamızda, personelimizin karış karış bildiği ve son derece tecrübeli olduğu bölgelerde, yerleşim bölgelerinden uzakta, terörist ve sivil halkı kesinlikle ayırt ederek son derece dikkatle, koordinasyon içinde yapılmaktadır. Bu nedenle hata oranı sıfırdır" ifadesini kullandı.
İHA'LAR SESSİZ
İHA/SİHA'ların kullanılmasıyla ilk defa teröristin operasyonlarda hiç fark ettirmeden yakalayabildiğine dikkat çeken Saygun, sözlerine şöyle devam etti: "İHA ve mühimmat çok sessiz olmasının yanı sıra yarım metreden az hassasiyetle hedefe isabet etmektedir. Eskiden istihbarat beklenecek, bilahare operasyon planlanacak, saatlerce belki günlerce Mehmetçik dağda bayırda gezecek, belki pusuya düşecek, belki de şehit olacaktı. Bunların ikmali, tahliyesi vesaire daha büyük ve uzun planlamaları gerekli kılacaktı. 250, 500, 1000 librelik bombalar kullanılarak savaş uçaklarıyla da müdahale edilmektedir ancak savaş uçaklarının ve silahlı helikopterlerin sesi duyulduğundan teröristin kaçma ihtimali yüksekti."
- 100 kişilik gruplarla gerçekleştirilen Dağlıca türü baskınlar ile Mehmetçik'e pusu kurmak son buldu.
- Silahlı İnsansız Hava Araçları ile tek bir şehit vermeden 3 bin PKK'lı etkisiz hale getirildi.
- PKK ve HDP'lilerin son yıllardaki "Bu sene 10 bin gerilla ile bahar gelecek" şeklindeki tehdit söylemleri de tarihe karıştı.
- Operasyonlardan artık boş dönülmüyor. Mağaralara saklanan teröristler nokta atışıyla vuruluyor.
- Bölgede oluşan güven ortamı sayesinde PKK'ya katılım sıfırlandı. Dağdan inip teslim olan terörist sayısında rekor artış var.