Nükleer tıpta milli dönem! Ulaşılması zor ilaçları artık Türkiye üretecek

Nükleer teknolojilerin yerlileştirilmesi için iki önemli proje hayata geçiriliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanacak protokol ile erişimi zor olan nükleer ilaçlar artık Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından üretilecek. Bir diğer proje ile radyoloji, radyoterapi ve nükleer tıp cihazları ile sanayide kullanılan radyasyon ölçüm cihazlarının kalibrasyonu da TAEK tarafından SANAEM İkincil Standart Dozimetri Laboratuvarı'nda yapılacak.

İKİ BAKAN İMZALAYACAK

Laboratuvar açılışı ve protokol imzası bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Sağlık Bakanı Ahmet Demircan tarafından gerçekleştirilecek.

KANSER TEŞHİS İLAÇLARI ÜRETİLECEK!

İmzalanacak protokol ile; ulaşımı zor olan önemli ilaçların üretimi TAEK tarafından gerçekleştirilecek. Sağlık Bakanlığı da ilaçlar için TAEK'e alım garantisi verecek. TAEK bünyesindeki Proton Hızlandırıcısı tesisinde kanser teşhislerinde; beyin kan akışının görülmesi ve nörolojik hastalıkların tanısı, lenf kanserinin tanısı, organ nakillerinde organın vücut tarafından kabul edilip edilmediğinin anlaşılması, kan hücrelerinin izlenmesi, lösemi tespiti ve kalp görüntülemesi için kullanılan ilaçların üretimi yapılacak. 2012'de açılan Proton Hızlandırıcısı Tesisi, zaman içerisinde tüm izin ve lisanslarını tamamlayarak ilaç üretebilecek kapasiteye ulaştı. TAEK bünyesinde üretilecek ilaçlar ile her yıl bu ilaçların ithalatına harcanan paranın Türkiye'de kalması hedefleniyor. Radyofarmasötik adı verilen raf ömrü kısa, anında tedariki zaman zaman zor olan radyoaktif ilaçların kolay erişilebilir olması sağlanacak.

BERAT ALBAYRAK: HER ALANDA NÜKLEER TEKNOLOJİ

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak nükleer alanındaki stratejilerine yönelik olarak, "Sadece nükleerden elektrik üretimi değil, tıptan uydu-haberleşmeye, tarımdan sanayiye kadar her alanda nükleer teknoloji kaynaklı ürün üretimi kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz" değerlendirmesini yapmıştı. Enerji Bakanlığı'nın attığı ikinci adım ise, SANAEM İkincil Standart Dozimetri Laboratuvarı'nın açılışı olacak.

KONTROLÜ TAEK YAPACAK

TAEK tarafından, her türlü radyasyon ölçüm cihazının uluslararası standartlara göre kalibrasyonunun yapılması ile, her alanda radyasyon kaynakları ile çalışan kişilerin radyasyon güvenliğinin sağlanması, hastanın ve toplumun radyasyondan korunması, hastaya doğru radyasyon dozunun uygulanması ile tanı ve tedavide etkinliğin artırılması kapsamında önemli bir adım atılmış olacak.

BİRÇOK ALANDA KALİBRASYON YAPILACAK

Bu kapsamda tıp alanında; radyoterapi, girişimsel radyoloji, tanısal radyoloji, mamografi, nükleer tıp, diş röntgeninde kullanılan her türlü radyasyon ölçüm cihazlarının, endüstri alanında; radyografi uygulamalarında kullanılan radyasyon ölçüm cihazlarının, Ar-Ge alanında; nötron ölçümleri de dahil araştırma amaçlı radyasyon uygulamalarında kullanılan ölçüm cihazlarının, radyasyondan korunma amaçlı cihazların kalibrasyonları yapılacak.

HANGİ CİHAZLAR OLACAK?

Laboratuvarda, tıp alanında; radyoterapi, girişimsel radyoloji, tanısal radyoloji, mamografi, nükleer tıp, diş röntgeninde kullanılan her türlü radyasyon ölçüm cihazlarının, endüstri alanında; radyografi uygulamalarında kullanılan radyasyon ölçüm cihazlarının, Ar-Ge alanında; nötron ölçümleri de dahil araştırma amaçlı radyasyon uygulamalarında kullanılan ölçüm cihazlarının, radyasyondan korunma amaçlı cihazların kalibrasyonları yapılacak. Türkiye'de, tıbbi radyoloji cihaz sayısı 15 bin 510, diş hekimliğinde kullanılan radyoloji cihaz sayısı 11 bin 126, radyoterapi cihaz sayısı 323, nükleer tıp cihaz sayısı 534, sanayide değişik amaçlarla kullanılan sabit nükleer ölçüm cihaz sayısı ise 3 bin 724. Yeni kurulan laboratuvarın yılda 5 bin civarında kalibrasyon hizmeti vereceği tahmin edilirken, nükleer uygulamalarla her yıl artacağı belirtiliyor.

ZAMAN VE DÖVİZ KAYBININ DA ÖNÜNE GEÇECEK

Bu nükleer ölçüm cihazlarının kalibrasyonlarının yurt içinde yapılması, zaman ve döviz kaybının da önüne geçerken, bu alanda oluşturulan altyapıyla birlikte, bilginin ve insan kaynağının geliştirilmesini de sağlayacak.