Mehmet Barlas bugünkü yazısında son haftanın gündemi 'Atletli Kılıçdaroğlu' fotoğrafını değerlendiri ve CHP Genel Başkanına bir öneride bulundu. İşte Barlas'ın yazısından öne çıkanlar;
Sadece CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun değil aktif olarak siyasette rol alan herkesin partilerin nitelikleri ve nicelikleri üzerinde gerçekçi değerlendirmeler yapmaları gerekiyor.
Farklı açılar Kılıçdaroğlu'nunson bir demecindeCHP'yi değerlendirirken"Biz sıradanbir parti değiliz;dünyanın eneski dört partisindenbiriyiz" dediğiniokuyunca, bu"Gerçekçi değerlendirme"konusundakieksiğimizi yine hissettim. "Eski"ile "Eskimek" arasındaki nüanssız öneminiyine anladım. Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti'yi değerlendirirken "Biz sıradanbir parti değiliz; kurulur kurulmaziktidar olan ve o günden beri de herseçimi kazanıp 15 yıldır iktidardakalan dünyanın en yeni partilerindenbiriyiz" deseydi, bu yanlış mı olurdu?
Eriyen partiler Yunanistan'ın 2'nci Dünya Savaşı sonrasısiyasal yaşamının iki temel partisi olanPASOK'un ve Neo-Demokrasi'nin buharlaştıklarınıhatırlayın. Ya da Fransız başkanlıkseçimlerinde bu ülkenin solunuve sağını temsil eden ana partilerin sandığagömüldüklerini düşünün. Ve hattaABD başkanlık seçimlerinde Trump'ın anaakımlardan değil marjinal görülen eğilimlerdenoy alarak seçildiğini göz önüne alın.
Bir değerlendirme Değerli yorumcu Herkül Millas yıllarönceki bir değerlendirmesindeYunanistan'ın sosyal demokrat partisiPASOK'un ikilemlerini ele alırken "Eskipartiler" hakkında da şöyle yazmıştı: "- Tarihi büyük katkılarına ve en iyi niyetlerine karşın zamanaşımı yüzünden düşüşe geçen bir partinin durumu öğretici olabiliyor. Bir zamanlar çok başarılı bir partinin dönemi bitmiş, miadı dolmuş, misyonu tamamlanmış olabilir. Aklımda CHP de var. Böyle partiler daha uzun zaman hayatta kalabilirler.
Müzelik parti - Örneğin Yunan Komünist Partisihâlâ sapasağlam ayaktadır, ama düzenlibir müze gibidir. Belli ahlaki değerlerinve bir idealin bayrağıdır. Ama işlevli değildir. Daha çok, bayramlarda ortaya çıkan geleneksel giysili efeler gibidirler: Onları herkes sever, onlarla fotoğraf çektirir, ama insanlar, örneğin dükkânlarının yönetimini onlara vermeyi pek istemezler."
Şöyle yapsaydı Kısacası Kılıçdaroğlu Adalet Yürüyüşü'ne ara verdiğinde atletle fotoğraf çektirmek yerine, Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin yıldönümünde seymenler gibi giyinip fotoğraf çektirseydi, bu CHP'nin tarihi varlığına daha uygun olmaz mıydı? Bir partinin gücünün eskiliğinden de yeniliğinden de kaynaklanmadığının somut örneği Türkiye değil midir? AK Parti'nin 2019 seçimleri sanki yarın olacakmış gibi telaşlanması da, bu söylediklerimizi doğrulamıyor mu?