Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi toplantısında konuştu. İstanbul'daki seçim çalışmalarının önemine değinen Erdoğan, Türkiye'nin geleceğine saldıran ihanet çetesinin yakın zamanda özel hazırlanmış tulumlar içinde görüleceğini söyledi. "Özel elbiselerle duruşmalara geldiklerini göreceksiniz. İnanıyorum ki yıl sonuna kadar da yargımız bunlarla ilgili kararları büyük ölçüde vermiş olacaktır" diyen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
İSTANBUL'UN ÖNEMİ BAŞKA
İstanbul'da teklersek, Türkiye'de tökezleriz. İstanbul'u sağlam tutarsak, Türkiye'de de, dünyada da bizi yıkacak bir güç tanımıyorum.
istanbul'un büyüklüğünü anlamayan hiç kimse İstanbul'a, AK Parti'ye hizmet edemez. Biz İstanbul'da yüzde 48 ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı aldık, halk oylaması 48.6 oyu ile netice verdi. Biz İstanbul'u böyle görmek istemiyoruz. İstanbul, Türkiye ortalamasının altına düştüğü an buna yanarız, üzülürüz. Ortalamanın altına düşmemeli üstünde olmalı. Öyle ise bir yerde yanlışımız var, eksiğimiz var. Metal yorgunluğu diyorsak burayı değerlendireceğiz. Bu bir davadır buna böyle bakacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yürütülen operasyonda şehit düşen Jandarma Binbaşı Ümit Çelik'in babası Sadettin Çelik ile görüştü.
KAPILARI ÇALACAĞIZ
İstanbul'un ortalamanın altında kalmasının bize verdiği mesajı çok doğru okumalıyız. 22 milyon üye diyor genç. Şu anda bizim 12 milyon üyemiz var. Bunu 2 ile çarp, 24 milyon. Buna hazır mıyız? Öyle ise durmak yok yola devam. Mesele bu. Hareketleniyoruz, hareketleneceğiz. Gidilmedik il bırakmayacağız. İstanbul'da da çalınmadık kapı bırakmayacağız. Ülkemizin dışarıdan ve içeriden maruz kaldığı saldırının, mücadelenin şartlarını zorlaştırdığını biliyoruz. Bizim de kendimizi yenilememiz, güçlendirmemiz, geleceğe hazırlamamız gerekiyor. Sürekli aynı şeyleri yaparak her defasında farklı sonuçlar elde etmeyi beklemek akıl karı değildir.
YAPACAĞIMIZ ŞEYLER ÇOK
Biz kendimizi yenilediğimiz ölçüde ülkemizin siyasetini, ekonomisini daha da ileriye taşıyabiliriz. Bu hizmet nöbetini İstanbul'da da yeni arkadaşlar ile güçlendirerek sürdürmeye kararlıyız. Kongre sürecinde gerçekleştireceğimiz bu değişim asla bir tasfiye değildir. Bizim siyaset terbiyemizde vefa çok önemlidir. Her arkadaşımızın bizim gönlümüzde ve yanı başımızda yeri vardır. Yarın bir başka yerde, bir başka görevde arkadaşlarımızla beraber çalışacağız.
AK Parti'de davasına, ülkesine, milletine sadakat ile bağlı olan herkesin önü sonuna kadar açıktır. İş çok, yapacağımız şeyler çok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimse benim adıma racon kesmesin!
RACONU BEN KESERİM
Kongre sürecimizde gerçekleştireceğimiz değişim, kendimizi tazelemenin yanında bu vasfımızı da güçlendirmemize vesile olacak. Partimiz içinde kesinlikle arzu ve tasvip etmediğim tartışmalara şahit oluyorum. Kimi köşe yazarları üzerinden başlatılan bu tartışmalarda kimilerinin şahsım adına adeta racon kestiği anlaşılıyor. Benim milletimle, partimle paylaşacağım düşüncem, teklifim varsa bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Racon kesilecekse bu raconu bizzat kendim keserim, bu da böyle biline. Şu köşe yazarı şöyle yazmış, şu köşe yazarının Cumhurbaşkanı ile şöyle dostluğu var, hiçbirisi beni bağlamaz. Ben zaten konuşuyorum ya bunlara gerek yok ki, yeri geldiği zaman bunları anlatıyorum.
YALAN SÖYLÜYORLAR
İstihbarat paylaşımını bile tam olarak bizimle yapmadılar. Fırat Kalkanı Harekatı, batının bölgedeki oyunlarını açığa çıkardı. Başka terör örgütlerini yanlarına alarak aynı projeyi ısrarla sürdürüyorlar. Bize dost olarak görünenlerin PKK ile, PYD ile YPG'yi ve Suriye Demokratik Güçleri olarak belirlenen bir isim ki onu yine değiştiler, kurulmuş veya kurulacak tüm örgütlerin aynı yapı olduklarını çok iyi bildikleri halde, dost görünenler bize yalan söylüyorlar.
Suriye ve Irak haritasındaki güçlerin dağılımına bakan herkes oynanan oyunun amacını açıkça görecektir. Hangi ülkenin silahları PKK'da var, hangi ülkenin silahları DEAŞ'ta var biz bunları biliyoruz.
MESELE, BEKA MESELESİ
Bugün bölgede güç gösterisi yapan herkes işi bittiğinde çekip gidecek ama biz bundan sonra da coğrafyamızda kalacağız.
Hedefleri politik olabilir bizim için mesele beka meselesidir. Bekamız söz konusu olduğunda, gözümüz kimseyi görmez, görmeyecektir. İttifakmış, müttefiklikmiş, ticaretmiş, istikbalimiz söz konusu olduğunda bunların hepsi de hükmünü yitirir bu böyle bilinmelidir.
BİZE KAPILARI KAPATTILAR
Almanya seçime gidiyor, 15-20 gün var. Hala bizimle uğraşıyor. Sen bizimle niye uğraşıyorsun. İşine bak ya. Bizde referandum oldu, bizimle uğraştınız. 'Hayır' kampanyasına katıldılar. Sözde Türk diye geçinen bir ahlaksız orada bir 'hayır' kampanyası yaptı. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na ne yazık ki Almanya'nın kapısını kapattılar. Merkel de dahil.
'MİLLETİMİZ TEK YUMRUK'
Milletimiz tek yumruk. Bu ihanet çetesine geçit vermemiştir. Yakın zamanda bunları özel hazırlanmış tulumları içerisinde göreceksiniz. Özel elbiselerle duruşmalara geldiğini göreceksiniz. İnanıyorum ki, yılsonuna kadar da yargımız bunlarla ilgili kararları büyük ölçüde vermiş olacaktır. Başkan yardımcılarımız şehit etmişlerdi, dördü de öldürüldü. Çünkü biz, onların bedelini bunlara ağır ödeteceğiz. Biz bu kardeşlerimizin evlerinde kaldık. 20-25 yıl önce onlarla beraber kaldık. Yola öyle çıktık, şimdi de beraber yürüyoruz. Kaderin üstünde bir kader vardır diyoruz ya işte bu. Biz buna aynı kararlılıkla devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Almanya'daki seçimlerde birilerine bir ders vereceksiniz
'TÜRKİYE DÜŞMANLARINA SAKIN HA OY VERMEYİN'
Biz de buradan mesajımızı veriyoruz. Onlar o kampanyada Türkiye'ye böyle saldırdılar da ben oradaki vatandaşlarımıza niçin mesaj vermeyeyim. Ne diyorum; Türkiye düşmanı olan partilere sakın ha, oy vermeyiniz. Sakın. Türkiye dostu olanlarla beraber olun. Küçük partiymiş falan buna bakmayın, onları büyütelim. Bu seçimde onlar sandıkta bana göre bir tokat yemeleri lazım. Şu anda diyorlar ki, bizim demokratik mücadelemize karışıyor. Ne alakası var. Senin gibi kalkıp sizin bize yaptığınızı biz yapmıyoruz. Sadece Türkiye düşmanlarına sandıkta demokratik bir ders verin diyoruz bu kadar. Bizim yanımızda teröristler yok ama sizin yanınızda teröristler vardı.
TÜRKİYE KİMSEDEN İNSAF BEKLEMİYOR
Tüm Türkiye'ye ve dünyaya sesleniyorum. 1000 TIR'ı aşkın TIR Irak'tan geldi. Sonra onlar Türkiye'ye karşı kullanılacak. Diyoruz ki, bu silahları ne yapacaksınız? G-20'de bunu Trump'a da söyledik, o da arkadaşlarına serzenişte bulundu. Geri alınmasını istiyoruz. Geri alacağız diyorlar, biz bunlara inanmıyoruz. Türkiye kimseden insaf beklemiyor. Hakkı olmayan bir şeyi de talep etmiyor. Sadece kendi varlığına, egemenliğine saygı gösterilmesini istiyor. Bu saygının gösterilmediği durumlarda da kendi başımızın çaresine bakmaktan başka bir derdimiz olamaz.