Birisi çıktı 16 Nisan'da evet çıkarsa bunları İzmir'e kadar kovalar, denize dökeriz diyor. Önce terbiyeni takın, ahlaksız! Eski genel başkanları da çıkıyor, 16 Nisan'da hayır çıkarsa düşmanı İzmir'e dökmüş kadar sevineceklerini söylüyor! Yazıklar olsun. Bu işi biraz biliyordu zannediyordum ama anlaşılan o ki onun da artık kayışlar eskimeye başladı. CHP'liler bu sufleleri Pensilvanya'daki şarlatandan alıyorlar.
Yarın (bugün) Balıkesir Şehir Hastanesi'ni açıyoruz. Mersin, Isparta ve Yozgat'taki şehir hastanelerini açıyoruz. Bursa'da asıl ulaşım devrimini İstanbul-İzmir otoyoluyla yapıyoruz. Osmangazi Köprüsü'ne de hayır dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne de hayır dediler. İsteseler de istemeseler de benim milletimin 'evet' dediği bir şey bitmiştir.
Bugünün hasta adamı artık Avrupa Birliği'dir. Bizi ekonomiyle, vizeye ticaretle tehdit edenler önce dönüp kendilerine baksınlar. Avrupalılar işsizliği yükselen yaşlanan bir kıta görecekler. İşte o zaman kimin kime ihtiyacı olduğu ortaya çıkacak. Bizim bunların kriterlerine ihtiyacımız yok. Bizim Ankara kriterlerimiz var. 16 Nisan'dan sonra bunlarla konuşacağız. Biz yıkılmayıp ayakta kaldıkça onların gücü nefesi tükeniyor.
İdlib'de 100'ü aşkın insan şehit edildi. Ey katil Esad, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın! Ey buna sessiz kalan dünya, Birleşmiş Milletler, bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Biz tabii oradan alabildiklerimizi alıyoruz ülkemizde tedaviye. Bir baba olarak o yavruların durumu ciğerimi dağlıyor. İşte bunun için 16 Nisan adeta bir kader çizgimizin çizilmesidir.