Can Dündar'ın genel yayın yönetmenliğine getirilmesinin ardından gazete tam olarak örgüt kontrolüne girdi. Gazete, FETÖ'nün yayın organı olan ve kapatılan Zaman Gazetesi ile ortak manşetler attı. Örgüt tarafından servis edilen haberleri yayınladı. Hükümet aleyhtarlığı maskesi altında sık sık FETÖ lehine haberler servis ederek yayın çizgisinden hızla uzaklaştı. Devlete adeta savaş açtı. Her fırsatta FETÖ'nün sızdırdığı belgelere sütunlarında ve manşetlerinde yer açan gazete, Dündar'a servis edilen MİT TIR'ları görüntülerini de büyük bir sorumsuzluk örneği sergileyerek yayınladı. Türkiye'yi DEAŞ'a silah gönderen ülke gibi gösterip uluslararası kamuoyunda zor durumda bırakmaya çalıştı.
PKK'YA SEMPATİK YAKLAŞIM
PKK'ya da açıktan hizmet veren Cumhuriyet, PKK destekçilerine yapılan operasyonlara gelen tepkileri manşetlere çıkardı. PKK'nın liderlerinden Cemil Bayık'la röportaj yayınlayarak kanlı örgütü 'yere izmarit bile atmayan' çevreciler olarak tanıttı. Gazete terör destekçisi akademisyenlerin baştacı edildiği bir yer oldu. Çatışmalarda şehit düşen askerlere 'şehit' demekten bile kaçınan gazeteye en büyük tepkiyi ise kendi okurları gösterdi. PKK sevici Cumhuriyet, Cerablus'ta başlatılan operasyondan sonra PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'yi korumak için DEAŞ safına geçerek büyük bir tutarsızlık örneği sergiledi.
DARBEDEN ÖNCE KAÇTI
Yaptığı haberlerle FETÖ ve PKK lehine bir yayın çizgisi sürdüren Dündar, MİT TIR'larıyla ilgili casusluk davasında tahliye edilmesinin ardından, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen öncesinde yurtdışına kaçmıştı. Dündar burada katıldığı panellerde de darbecileri savundu. Dündar hakkında geçen ay Cumhuriyet Gazetesi'nce 29 Mayıs 2015'te yayınlanan MİT TIR'larına ilişkin haber sebebiyle yapılan yargılama sonucu 5 yıl 10 ay hapis cezası verilmişti.