SAGUN, yazılı açıklamasında, Şehit ve Gazilerin hak ihlalinden yeterince bahsedilmediğini, "AYM'nin verdiği kararın terör sevicilerini memnun ettiğini" belirtti.
Terörün vatana ve namusa kastettiğini vurgulayan SAGUN, şunları kaydetti:
HEDEF TÜRKİYE'Yİ DÜNYAYA ŞİKÂYET ETMEKTİ.
Başkan SAGUN;Bildirinin hedefi köşeye sıkışan PKK'yı kurtarmak ve Türkiye'yi uluslarası araneda şikayet etmekti. Türkiye'nin başkaldırıya karşı başalttığıoperasyondan 'insan hakları, özgürlük' gibi ifadelerle tarafları yanlarına çekerek kurtulmak istediler. Sözde savaş bildirisinde devletin PKK ablukasındaki Sur'a yaptığı operasyonlarda kurtarılan sivillerden, bahsedilmiyor. Devlet sivilleri vurmakla suçlanarak, "uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir" denilerek uluslararası mahkemelere şikayet edilmeye çalışılıyor. Amaç bir dış gücün müdahale etmesi ve ülkezin bölünmesiydi. Buna mı izin verecektik? Tabi ki bu mümkün değil, bu yüzden meskun mahal operasyonları başladı.793 şehit verdik, 4 bin gazimiz oldu.
Devletimizin yetkili organlarının mazlum insanların hayatlarını kurtarmak için yaptığı operasyonları savaş olarak nitelendirmeleri de bir suçtur. Savaş devletler arasında olur. Burada yapılan terör örgütlerine karşı bölge halkının kurtarılmasıdır. Bu bildiri PKK'yı yasallaştırma girişimidir. Bildirinin hem içeriği hem başlığı hem de Anayasa Mahkemesi tarafından kabul görmesi hukuki bir sıkıntıdır.
40 bin insanımızı katleden bu örgütü hiç eleştirmeden devletin mücadelesini
eleştirmek akademisyenlik olamaz.
Bildiri diline baktığımızda bir tane örgütü eleştiren bir şey yok. Dünya üzerinde DEAŞ'la mücadele eden devletleri göz önüne alalım. Hiçbir ülkede akademisyenler çıkıpta devletine neden DEAŞ'la mücadele ediyorsun diye bir bildiri yayınladı mı? Fransa'da teröre yönelik uygulananmücadele bir akademisyen tarafından eleştirildi mi? Bu mücadele yanlış denildi mi? Akademisyenlerimiz çıkıp devletin mücadelesine kıyım diye bahsetmişler.
Burada ne özgürlük ne demokrasi bununla alakası yok, bu tam anlamı ile örgütün yaptığına onay ve üstü kapalı örgüt propagandası.
Bir akademisyen böyle bir metnin altına imza atamaz. Bu bir örgüt taktiği. Söylemek istedikleri şeyleri akademisyenler, gazetecileraracılığıyla söylerler.
"Askerimiz, polisimiz vatan için Şehit Oluyor, şerefli mahkememizin şerefini ve namusunu korumak için mücadele ediyor. Bütün bunları görmezden gelerek, milletin imkanlarıyla, milletin okullarında okuyarak, biz şehit olurken akademisyen olan bu hainlerin teröre destek açıklamalarını görmezden gelip hak ihlali kararı vermek tam bir haksızlıktır. Mahkemenin verdiği karardan dolayı kınıyoruz. Bu akademisyen ünvanlı kimselerin görev yaptığı, ders verdiği tüm okullardan çocuklarımızı çekeceğiz ve bu akademisyenlere iş verecek olan, müdafaa edecek olan her türlü cemiyet, vakıf, sendika ve siyasi partiyle olan mesafemizi korumaya devam edeceğiz."dedi.