Destansı büyüme
FETÖ’nün hain darbe girişimi, ABD’deki komplo davası ve kur destekli algı operasyonları ile diz çöktürülmeye çalışılan Türkiye, tüm senaryoları sahiplerine adeta yedirtti. 23 çeyrek sonra yüzde 11.1 ile çift hane büyüyen Türkiye, bu performansıyla dü
FETÖ’nün hain darbe girişimi, ABD’deki komplo davası ve kur destekli algı operasyonları ile diz çöktürülmeye çalışılan Türkiye, tüm senaryoları sahiplerine adeta yedirtti. 23 çeyrek sonra yüzde 11.1 ile çift hane büyüyen Türkiye, bu performansıyla dünya liderliğine oturdu
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin etkisiyle 28 çeyreklik kesintisiz büyümesine geçen yılın üçüncü çeyreğinde ara veren Türkiye, son bir yılda adeta tarih yazdı. Hükümetin ekonomiyi canlandırmak amacıyla başlattığı başta Kredi Garanti Fonu uygulaması ve istihdamı teşvik edici adımlar, Türkiye'yi dünyanın zirvesine taşıdı. Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 11.1 büyüdü. Bu performansla, dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olan Türkiye, Çin'i bile neredeyse ikiye katladı. Türkiye aynı zamanda son altı yılın en yüksek çeyreklik büyümesine imza attı. Yatırımda gaza basan sanayici ile tüketimde fren yapmayan vatandaşın 'ülkeye güven' mesajı, büyümenin ana belirleyicisi oldu. TÜİK ilk çeyrek büyümesini yüzde 5.3, ikinci çeyrek büyümesini ise yüzde 5.4 olarak revize etti.
AVRUPA'NIN 4 KATINI AŞTI
Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde çift haneli büyüme oranını yakalayarak Avrupa Birliği (AB), G20 ve OECD ülkelerine fark attı. Büyüme ortalaması yüzde 2.5 olan AB ülkelerinin dört katından fazla büyüyen Türkiye, G20'de de büyüme oranlarıyla dikkati çekti. Dünyanın en büyük ekonomilerinden Çin'in ekonomisi yüzde 6.8, Hindistan ise yüzde 6.3 büyüme gösterdi.
REYTİNGÇİLER ÇUVALLADI
15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından, kriz algısı yaratma operasyonunun tetikçiliğini üstlenen kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye'nin kredi notunu büyümenin duracağı bahanesi ile, yangından mal kaçırır gibi düşürürken, son iki ayda art arda revizyon yapmak zorunda kalmıştı. 2017'nin tamamına ilişkin tahminini Fitch yüzde 2.3'ten 5.5'e, Moody's ise 2.6'dan 3.7'ye çıkarmıştı. Fakat yapılan bu revizyonlar da dün açıklanan yüzde 11.1'lik üçüncü çeyrek verisinin ardından geçerliliğini kaybetti.
YATIRIM POZİTİFE DÖNDÜ
Üçüncü çeyrekteki büyümenin lokomotifliğini yatırımları hızlandıran sanayi sektörü ile, tüketim harcamalarını kısmayan vatandaş üstlendi. Bundan önceki beş çeyrekte daralan makine teçhizat yatırımları, üçüncü çeyrekte yüzde 15.3 artış kaydetti. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan daralmanın ardından ekonomideki yavaşlamanın önüne geçmek için bu yıl inşaat, beyaz eşya ve mobilya sektörlerine yönelik vergi indirimlerinin yanı sıra istihdama, üretime ve KGF ile kredilere yönelik teşvik ve destek verildi. KGF'nin 2017'de büyümeye 1.5-2 puana yakın destek sağlaması bekleniyor.
İNŞAAT SEKTÖRÜ LOKOMOTİF OLDU
Türkiye'de istihdamın ve ekonominin lokomotifliğini üstlenen inşaat sektörü, üçüncü çeyrekte de ön plana çıktı. 2017 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 2.8, sanayi sektörü yüzde 14.8 ve inşaat sektörü yüzde 18.7 arttı. Nihai tüketim harcamaları üçüncü çeyrekte yüzde 11.7, sabit sermaye oluşumu yüzde 12.4 arttı.
İTİCİ GÜÇ SANAYİ
Üçüncü çeyrekte makine-teçhizat yatırımlarının artıya dönmesi, büyümenin devamı ve refahın kalıcı artması açısından kritik önem taşıyor. Yılın ilk yarısında büyümenin neredeyse yarısını karşılayan dış talebin payı, üçüncü çeyrekte yüzde 0.2'ye geriledi. İç talebin güçlenmesinin, ihracatın büyümeye katkısını düşürdüğünü belirten analistler, sanayideki yüzde 14.8'lik artışın önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri güçlendirdiği görüşünde. Sabit sermaye oluşumundaki artışın olumlu olduğuna dikkat çeken uzmanlar, tüketim harcamalarındaki büyümenin ise talep bacağının ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini söyledi.
AVRUPA'NIN 4 KATINI AŞTI
Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde çift haneli büyüme oranını yakalayarak Avrupa Birliği (AB), G20 ve OECD ülkelerine fark attı. Büyüme ortalaması yüzde 2.5 olan AB ülkelerinin dört katından fazla büyüyen Türkiye, G20'de de büyüme oranlarıyla dikkati çekti. Dünyanın en büyük ekonomilerinden Çin'in ekonomisi yüzde 6.8, Hindistan ise yüzde 6.3 büyüme gösterdi.
REYTİNGÇİLER ÇUVALLADI
15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından, kriz algısı yaratma operasyonunun tetikçiliğini üstlenen kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye'nin kredi notunu büyümenin duracağı bahanesi ile, yangından mal kaçırır gibi düşürürken, son iki ayda art arda revizyon yapmak zorunda kalmıştı. 2017'nin tamamına ilişkin tahminini Fitch yüzde 2.3'ten 5.5'e, Moody's ise 2.6'dan 3.7'ye çıkarmıştı. Fakat yapılan bu revizyonlar da dün açıklanan yüzde 11.1'lik üçüncü çeyrek verisinin ardından geçerliliğini kaybetti.
YATIRIM POZİTİFE DÖNDÜ
Üçüncü çeyrekteki büyümenin lokomotifliğini yatırımları hızlandıran sanayi sektörü ile, tüketim harcamalarını kısmayan vatandaş üstlendi. Bundan önceki beş çeyrekte daralan makine teçhizat yatırımları, üçüncü çeyrekte yüzde 15.3 artış kaydetti. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan daralmanın ardından ekonomideki yavaşlamanın önüne geçmek için bu yıl inşaat, beyaz eşya ve mobilya sektörlerine yönelik vergi indirimlerinin yanı sıra istihdama, üretime ve KGF ile kredilere yönelik teşvik ve destek verildi. KGF'nin 2017'de büyümeye 1.5-2 puana yakın destek sağlaması bekleniyor.
İNŞAAT SEKTÖRÜ LOKOMOTİF OLDU
Türkiye'de istihdamın ve ekonominin lokomotifliğini üstlenen inşaat sektörü, üçüncü çeyrekte de ön plana çıktı. 2017 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 2.8, sanayi sektörü yüzde 14.8 ve inşaat sektörü yüzde 18.7 arttı. Nihai tüketim harcamaları üçüncü çeyrekte yüzde 11.7, sabit sermaye oluşumu yüzde 12.4 arttı.
İTİCİ GÜÇ SANAYİ
Üçüncü çeyrekte makine-teçhizat yatırımlarının artıya dönmesi, büyümenin devamı ve refahın kalıcı artması açısından kritik önem taşıyor. Yılın ilk yarısında büyümenin neredeyse yarısını karşılayan dış talebin payı, üçüncü çeyrekte yüzde 0.2'ye geriledi. İç talebin güçlenmesinin, ihracatın büyümeye katkısını düşürdüğünü belirten analistler, sanayideki yüzde 14.8'lik artışın önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri güçlendirdiği görüşünde. Sabit sermaye oluşumundaki artışın olumlu olduğuna dikkat çeken uzmanlar, tüketim harcamalarındaki büyümenin ise talep bacağının ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini söyledi.
İBRAHİM SAGUN
