HİLAL KAPLAN'IN YAZISINDAN BAŞLIKLAR
… Ancak siyasi etkileri, demografik güçlerinden de fazladır.
Evanjelikler, Kudüs kararıyla Mescid-i Aksa ve çevresinin yıkılıp yerine "Süleyman Mabedi" inşa edilmesi sürecinin hızlandığına ve Mesih'in ancak bu mabed inşa edildikten sonra geleceğine inanmaktadırlar.
İsrail'de ise Mescid-i Aksa yıkılıp yerine Süleyman Mabedi yakın zamanda inşa edilmediği takdirde, ülkenin yok olacağına ilişkin olan inanç oldukça yaygın ve iki dinin takipçilerini umulan sonuçları birbirinden farklı da olsa bu ikircikli ortaklıkta birleştiren amaç da budur.
Trump'ın, Evanjelik Başkan Yardımcısı Pence'in yanı sıra Johnnie Moore, Jay Sekulow ve Robert Jeffres gibi gayri-resmi danışmanlarının ve savunucularının da önde gelen Evanjeliklerden olduğu bilinmektedir.
Buna Ortadoğu'da barışı tesis etmekle görevlendirilen damadının Yahudi kimliği ve Suudi Veliaht Prens'le sık sık görüşmelerini de ekleyince, alınan kararda "Tanrı'yı Kıyamete Zorlama" niyetinde olanların sandığımızdan da fazla olabileceği akla geliyor.
Bize gelince... Bir Filistin vardı, bir Filistin gene var!